Çete üyelerinin soğukkanlılıkla yaptıkları savunmalar salonda gerilim yaratırken, dışarıda ise mağdur bir annenin anlattıkları yürekleri dağladı. Ahsen Açıkyürek’in hastane sürecinde yaşadığı acılar ve bebeğiyle ilgili şok edici iddiaları, bu trajedinin boyutlarını gözler önüne serdi.

eSIM USA: The Ultimate Solution for Seamless Connectivity eSIM USA: The Ultimate Solution for Seamless Connectivity

Doğum Sürecinde Baskı ve Korku: “Normal Doğuma İzin Vermediler”


Ahsen Açıkyürek, çocuğunu Bağcılar Şafak Hastanesi’nde dünyaya getirdiğini belirterek, doğum öncesinde doktorların kendisine baskı yaptığını dile getirdi. “Ben normal doğum yapmak istiyordum ama doktor sürekli ‘Yapamazsın, ters doğum olacak’ diyerek beni sezaryene zorladı” ifadelerini kullandı. Anne, bu kararın kendisi üzerinde ciddi bir stres yarattığını ve olayların başlangıcı olduğunu belirtti.

Bebeğinin doğumunun ardından başlayan süreci korkunç bir kabusa benzeten Açıkyürek, bu süreçte tıbbi ihmal ve psikolojik baskının hayatını altüst ettiğini söyledi.

“Sağlık Sorunu Yok Dediler, Küveze Aldılar”


Doğumdan sonra bebeğinin sağlık durumu hakkında bilgi almak isteyen Açıkyürek, hastane personelinin başta kendisini sakinleştirdiğini ancak kısa süre sonra durumun dramatik bir şekilde değiştiğini aktardı. Hemşirelerin, bebeğinin iyi olduğunu söylemesine rağmen çocuğun küveze alındığını ve kötü haberler gelmeye başladığını belirten anne, “Her gidişimde ‘Senin çocuğun yaşamayacak, ölecek’ dediler. Başka bir hastaneye sevk edilebileceği söylendi ama hiçbir şey yapılmadı. Bize sadece beklememiz gerektiğini söylediler” dedi.

Bu süreçte kendisine verilen bilgi ve önerilerin çelişkili olduğunu ifade eden Açıkyürek, ailesinin çocuğunu kurtarmak için yaptığı her girişimin hastane yönetimi tarafından engellendiğini öne sürdü.

“Kollarını ve Ayaklarını Morartmışlar”


Açıkyürek, bebeğinin küvezde geçirdiği süreçte ihmal edildiğini ve vücudunda fiziksel yaralar oluştuğunu söyledi. Çocuğun kollarında ve ayaklarında ciddi morluklar gördüğünü belirten anne, gözyaşları içinde şunları söyledi: “Bebeğim acı çekiyordu. Kabloları çektiği için kollarını bağlıyorlardı. Ayaklarından alınan kan, yanlış bir şekilde alındığı için tamamen morarmıştı. Çocuğumu adeta ölüme terk ettiler.”

Anne, çocuğunun maruz kaldığı ihmali ve çektiği acıyı gördükçe yaşadığı çaresizliği dile getirirken, hastane yönetimine ve çalışanlarına duyduğu öfkeyi ifade etti.

Hastane Yönetimine Ağır Suçlama: “Her Gün Daha Kötüye Gitti”


Ahsen Açıkyürek, bebeğinin sağlık durumunun her geçen gün daha kötüye gittiğini ve kendilerine doğru bilgi verilmediğini iddia etti. Hastane başhekiminin, aileyi başka bir hastaneye sevk işlemlerinden caydırmaya çalıştığını belirtti. “Başhekime çocuğumuzu alıp başka bir hastaneye götüreceğimizi söylediğimizde tavrı tamamen değişti. Raporları bize vermediler ve sürekli karamsar senaryolar anlattılar” dedi.

Açıkyürek, yaşananların planlı bir ihmal zinciri olduğunu ve Yenidoğan Çetesi’nin çocuğunu bu süreçte adeta ölüme sürüklediğini iddia ederek adaletin yerini bulmasını istedi.

Duruşma ve İtiraflar: Tüyler Ürperten Soğukkanlılık


Bakırköy Adliyesi’nde görülen Yenidoğan Çetesi davasında çete mensuplarının ifadeleri ise şok etkisi yarattı. Çetenin bebekleri kâr amacıyla riske attığı ve tıbbi ihmallerle ölümlerine neden oldukları iddiaları duruşmada geniş yankı buldu. Savcılar, bu olayın bir insanlık suçu olduğunu vurgularken, mağdur aileler adaletin bir an önce yerini bulmasını talep etti.

Davanın sonraki duruşmalarında daha fazla detayın gün yüzüne çıkması beklenirken, bu trajedinin mağdur aileler üzerindeki etkisi uzun yıllar silinmeyecek gibi görünüyor.