Kozan’da 300 koyuna bakan üreticilerden Ersan Bahar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sıcaklık uyarılarını hatırlatarak, "Ne yapalım, geçimimiz bu işten. Güneşte 50 derece varsa, biz bunu birebir yaşıyoruz. Akşam saat 8’e kadar tarladayız, meradayız. Babam öldü, yine hayvanlara bakmaya geldim. Bayram, cenaze, düğün... Bu işte durmak yok," ifadelerini kullandı.

Bahar, bu yıl hayvancılığın para edeceği umuduyla başladıkları sezonun da şap hastalığı nedeniyle morallerini bozduğunu söyledi. Ancak tüm zorluklara rağmen iki çocuğunu okutmaya devam ettiğini belirterek, "Zor ama güzel bir hayat," diye ekledi.

“Şehirde Tüketmek Kolay, Biz Üretiyoruz”

Bir başka üretici Kamil İçten ise 200'e yakın küçükbaş hayvana baktığını belirterek yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:

“Baba mesleği aslında. Yoksul bir aileden geldik. Bu sıcakta sürüye bakmak kolay değil ama çocuk okutuyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Akşam 9’a kadar sürünün peşindeyiz. Sıcakta da buradayız, soğukta da. Şehirde tüketmek kolay, ama biz burada üretmek için ter döküyoruz. Kapkara olduk ama mecburuz bu işin peşinden gitmeye.”

İçten, bir oğlunun polis olduğunu, diğerinin askere gideceğini belirterek hayvancılıktan kazandığı gelirle çocuklarını geleceğe hazırladığını da sözlerine ekledi.

Uzmanlardan Uyarı: "Açık Alanlarda Çalışmak Hayati Tehlike Oluşturabilir"

Meteoroloji yetkilileri, özellikle güney bölgelerinde hissedilen sıcaklıkların insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Güneş çarpması, aşırı sıvı kaybı ve kalp-damar rahatsızlıkları gibi sağlık problemleri konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, 11.00 – 16.00 saatleri arasında dışarıda çalışılmamasını öneriyor.

Ancak kırsalda geçim derdi ile yaşayan üreticiler için bu uyarılar neredeyse geçersiz. Zira hayvanların sabahın erken saatlerinden itibaren otlatılması ve gün boyu gözlenmesi gerekiyor. Çiftçilerin çoğu, uyarılara rağmen bu saat diliminde açık alanda olmak zorunda kalıyor.

“Hayvancılık Bitiyor” Endişesi

Hayvancılıkla uğraşan pek çok kişi, sıcaklık dışında ekonomik zorluklarla da mücadele ediyor. Artan yem fiyatları, salgın hastalıklar ve pazarlama sıkıntıları üreticiyi zorlarken, pek çok genç köylerini terk edip başka meslekler arayışına giriyor. Buna rağmen aile büyüklerinin, çocuklarını okutmak ve üretimi sürdürebilmek için verdikleri mücadele, kırsalda hala hayvancılığın bir umut olduğunu gösteriyor.

"Direnmekten Başka Çaremiz Yok"

Adana’nın çorak topraklarında ter döken bu üreticiler için sıcaklık sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda geçim savaşıyla iç içe geçmiş bir gerçeklik. Tüm zorluklara rağmen hayvanlarını otlatan, gündüz güneşin altında, akşam ise ağılda emek harcayan bu insanlar, kırsal Türkiye'nin görünmeyen kahramanları olarak üretime devam ediyor.

Sonuç olarak, "Meteoroloji uyardı da ne yapalım?" sözü, sadece bir serzeniş değil; aynı zamanda alın teriyle hayatını kazanan binlerce insanın ortak direnişinin kısa ama etkili bir özeti. Adana’da, sıcağın bile pes ettiği koşullarda üretim sürüyor.