Aralarında 36 Türk vatandaşının da bulunduğu toplam 137 aktivist, İsrail’in Eilat kentindeki Ramon Havalimanı’ndan kalkan Türk Hava Yolları (THY) uçağıyla İstanbul’a ulaştı. Aktivistler, İsrail’in gözaltı sürecinde maruz kaldıkları kötü muameleyi anlatarak yaşadıkları zor anları paylaştı.
İstanbul Havalimanı’nda Coşkulu Karşılama
Küresel Sumud Filosu’na katılan aktivistler, İstanbul Havalimanı VIP Salonu’nda düzenlenen karşılama töreninde büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Karşılama törenine Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Dışişleri Bakan Yardımcısı Musa Kulaklıkaya, TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, THY yetkilileri, İstanbul Havalimanı yöneticileri ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Vatandaşlar da aprondan dışarıda toplanarak, Filistin’e destek sloganlarıyla aktivistleri karşıladı. Filodaki Türk gönüllüler, gözyaşları ve alkışlar arasında terminale giriş yaptı.
“İsrail, İsrailliğini Yaptı”
Filodaki aktivistlerden Ayçin Kantoğlu, İsrail güçlerinin kendilerine yönelik insanlık dışı uygulamalarda bulunduğunu anlattı. Gözaltı sürecinde çıplak aramaya zorlandıklarını ifade eden Kantoğlu, “İsrail, İsrailliğini yaptı. Başörtülerimizi aldı, tişörtlerle başlarımızı kapatmak zorunda kaldık. Defalarca arandık, hatta ağzımızın içine, dişlerimizin arasına kadar baktılar. Bize terörist muamelesi yaptılar ama suçlu olmadığımızı yüzlerine haykırdık.” dedi.
Kantoğlu, alıkonuldukları süre boyunca psikolojik baskıya maruz kaldıklarını belirterek, “Bizi yüksek güvenlikli bir cezaevine attılar ama orayı da sloganlarımızla, dualarımızla inlettik. Eğer amaçları bizi sindirmekse bunu başaramadılar.” ifadelerini kullandı.
“Üç Gün Boyunca Terörist Muamelesi Gördük”
Sumud Filosu’nda yer alan isimlerden biri olan Prof. Dr. Haşmet Yazıcı da yaşadıklarını aktararak, “Gazze’ye ulaşmak nasip olmadı. İsrail, uluslararası sularda gemilerimizi durdurdu, bizi alıkoydu. Üç gün boyunca terörist muamelesi yaptılar. Hapishanede fiziksel ve psikolojik baskıya maruz kaldık.” dedi.
Yazıcı, her gemide farklı uygulamalar yapıldığını belirterek, “Bazı arkadaşlarımız 16 saat boyunca plastik kelepçelerle yolculuk etmek zorunda kaldı. Buna rağmen dayanışma ruhumuzu kaybetmedik. Devletimize, bizi oradan güvenle çıkaran diplomatlarımıza ve yetkililerimize teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Filistin Dayanışması ve Sumud’un Anlamı
“Sumud”, Arapçada “direniş” ve “sabır” anlamına geliyor. Küresel Sumud Filosu, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak, İsrail ablukasına dikkat çekmek ve Filistin halkıyla dayanışma göstermek amacıyla yola çıkmıştı. Filo, farklı ülkelerden yüzlerce barış aktivistini bir araya getirmişti.
Ancak İsrail donanması, gemileri uluslararası sularda durdurarak aktivistleri alıkoydu. Olay, uluslararası kamuoyunda tepkilere neden olurken, Türkiye Dışişleri Bakanlığı da süreci yakından takip ederek aktivistlerin ülkeye dönüşünü organize etti.
“Gazze’ye Gidemesek de Sesimizi Duyurduk”
Aktivistler, İstanbul’a dönüşte yaptıkları açıklamalarda, hedeflerine ulaşamasalar da Filistin için verdikleri mücadelenin anlamlı olduğunu vurguladı. Katılımcılardan biri, “Gazze’ye gidemesek de dünyaya Filistin’in sesini bir kez daha duyurduk. Bizim için asıl zafer budur.” sözleriyle duygularını paylaştı.
Devlet Yetkililerinden Destek Mesajı
KADEM Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, aktivistleri tebrik ederek, “Filistin halkına destek olmak bir insanlık görevidir. Bu cesur gönüllüler, vicdanın sesi olmuşlardır.” dedi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Musa Kulaklıkaya da, Türkiye’nin her zaman Filistin’in yanında olacağını vurgulayarak, “Aktivistlerimizin güvenle dönmesi için tüm diplomatik kanallar seferber edildi.” ifadelerini kullandı.
