Soruşturma, 4 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Gaziosmanpaşa’da düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde Özel’in yaptığı sert konuşmanın ardından gündeme geldi.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, Özel’in konuşmasında geçen ifadeler nedeniyle Türk Ceza Kanunu kapsamında “yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlarından re’sen soruşturma açıldığı duyuruldu.
Tartışma Yaratan Konuşma
Özgür Özel'in tepkisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan bazı belediye başkanları ve eski milletvekillerinin, sağlık kontrolüne götürülürken polis eşliğinde topluca görüntülenmesine yönelikti. Söz konusu görüntülerin kamuoyuna servis edilmesi büyük tepki çekerken, Özel mitingde yaptığı konuşmada bu durumu "darbeci zihniyet" ile özdeşleştirdi.
Özel, mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Dün sabah bu operasyondan sonra arkadaşlarımız sağlık muayenesine, sonrasında da adliyeye götürülürken darbe döneminde askerlerin yaptığı gibi, çok eski zamanlarda suç örgütlerine, terör örgütlerine yapılan bir muameleyle ip gibi dizdiler. Kol kola polislerle, kameraların önünde yürüttüler. O görüntü Türkiye’yi onlarca yıl geriye götürmüştür. O görüntüyü çektirenlerin bu milletin yakasından tutup, burnunu yere sürttüreceğim."
Konuşmasının devamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i doğrudan hedef alan Özel, şu sert sözleri sarf etti:
“Akın, sert kayaya çarptın oğlum. Sert kayaya çarptın! Bir daha görmeyeceğim. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim. Aklını başına topla. Efendi gibi geliyoruz, eylemimizi yapıyoruz, dağılıyoruz. Ama tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız!”
Soruşturmanın Gerekçesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında bugün ilimizde düzenlenen mitingde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek hakkında sarf ettiği sözlerden dolayı, 'yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçlarından re’sen soruşturma başlatılmıştır."
Bu gelişmeyle birlikte siyaset ve yargı dünyası yeni bir gerilim başlığıyla karşı karşıya kaldı.
Siyasi Tartışma Derinleşiyor
Soruşturma haberi, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. CHP’li yetkililer, Özel’in açıklamalarını “hak arayışı ve adalet mücadelesi” çerçevesinde değerlendirirken, iktidar cephesinden gelen ilk tepkiler ise konuşmanın “yargıyı tehdit” olarak algılandığı yönünde oldu.
CHP’ye yakın kaynaklar, soruşturmanın Özgür Özel’i susturma amacı taşıdığını iddia ederken, bazı hukukçular ise kullanılan dilin ifade özgürlüğü sınırlarını aşıp aşmadığı konusunda kamuoyunun önünde kapsamlı bir tartışma başlatmış durumda.
Erdoğan’a da Sert Uyarı
Konuşmasında sadece Gürlek’i değil, dolaylı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef alan Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Buradan Sayın Erdoğan’a da söylüyorum. AK Parti’de kafası çalışan kim varsa, aklını başına alacak kim varsa, buradan sonra bu işin sonu kötü. Alın bunu buradan, alın!”
Süreç Nasıl İşleyecek?
Soruşturmanın ilk aşamasında Özgür Özel'in miting konuşmasının tamamı detaylı şekilde incelenecek. İfade özgürlüğü ile kamu görevlisine hakaret ve tehdit arasındaki sınırın nerede çizileceği, bu soruşturmanın sonucunda şekillenebilir. Hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek.
CHP cephesinden, Özel’e yönelik soruşturmaya karşı nasıl bir adım atılacağı ise merak konusu. Parti içinden bazı kaynaklar, sürecin siyasi bir baskı aracı olarak kullanılmasına karşı “geniş tabanlı hukuk mücadelesi” planlandığını dile getiriyor.