İsrail’in Ramle kentindeki Givon cezaevinde tutulan aktivistler arasında siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve çevreciler bulunuyor.
1 Haziran’da yola çıkan umut yolculuğu, 9 Haziran’da son buldu
Özgürlük Filosu Koalisyonu'na (Freedom Flotilla Coalition - FFC) ait olan ve 12 kişilik gönüllü ekibiyle yola çıkan Madleen gemisi, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne temel insani yardım malzemeleri ulaştırmayı hedefliyordu. Gemide bebek maması, pirinç, un, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi savaş mağdurlarının acil ihtiyaç duyduğu malzemeler bulunuyordu.
Ancak 9 Haziran sabahının erken saatlerinde İsrail donanması gemiye müdahale etti. Müdahale sırasında herhangi bir şiddet yaşanıp yaşanmadığına dair net bir bilgi paylaşılmazken, Koalisyon tarafından yayımlanan bir videoda İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg’in “Bu videoyu izliyorsanız yakalanıp kaçırıldık demektir” sözleri dikkat çekti.
12 aktivist gözaltına alındı, Greta Thunberg ve üç kişi sınır dışı edildi
Gemi İsrail’in Aşdod limanına çekilirken, içerisindeki 12 gönüllü aktivist gözaltına alındı. Ertesi gün Greta Thunberg’in yanı sıra üç gönüllü daha sınır dışı edildi. Ancak kalan sekiz kişi, İsrail Göç Mahkemesi'nin kararıyla gözaltında tutulmaya devam ediyor. Bu isimler arasında Fransız AP milletvekili Rima Hassan, Türk vatandaşı Şuayb Ordu, Alman Yasemin Acar, Brezilyalı Thiago Avila, Fransızlar Pascal Maurieras, Yanis Mhamdi ve Reva Viard ile Hollandalı Marco van Rennes yer alıyor.
Adalah’tan sert tepki: “Karar hukuk dışı”
İsrailli insan hakları örgütü Adalah, göç mahkemesinin verdiği gözaltı kararını sert bir şekilde eleştirdi. Örgüt, aktivistlerin gönüllü olarak uluslararası insan hakları ilkeleri doğrultusunda hareket ettiğini ve Gazze'ye uygulanan ablukanın zaten uluslararası hukuk nezdinde tartışmalı olduğunu vurguladı. Adalah, sekiz aktivistin en erken 8 Temmuz’da yeniden hakim karşısına çıkabileceğini, o tarihe kadar gözaltında tutulacaklarını bildirdi.
Göç mahkemesi ise kararında, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı deniz ablukasının İsrail yasalarına göre yasal olduğunu savundu. Mahkeme ayrıca, aktivistlerin bu durumu bilerek ihlal ettiğini ve sınır dışı edilmeyi beklemeleri gerektiğini belirtti.
Uluslararası tepki büyüyor
Madleen gemisine yapılan müdahale ve aktivistlerin gözaltında tutulması, birçok ülkede sivil toplum kuruluşları ve siyasiler tarafından protesto ediliyor. Özellikle Fransız ve Hollanda hükümetlerinin kendi vatandaşlarının serbest bırakılması için İsrail’e diplomatik baskı uyguladığı bildiriliyor.
Greta Thunberg’in sosyal medyada yaptığı açıklamada “Savaşın değil, hayatın tarafındayız. Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek suç değildir” demesi, milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı.
İnsani yardım taşıyan bir gemiye müdahale uluslararası hukuka aykırı mı?
Uzmanlar, insani yardım taşıyan sivil gemilere yönelik askeri müdahalelerin uluslararası hukuk açısından son derece tartışmalı olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Gazze gibi abluka altındaki bölgelerde sivil yardımların engellenmesinin, sivillerin yaşam hakkını ihlal ettiği yönünde yorumlar yapılmakta.
Madleen olayının ardından Birleşmiş Milletler’den henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, bazı üye ülkelerin İsrail’e çağrıda bulunmaya hazırlandığı belirtiliyor.