İran Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Beyaz Saray’da imzaladığı ortak deklarasyona ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “İran İslam Cumhuriyeti, iki ülkenin barış anlaşması metnini nihai hale getirmesini memnuniyetle karşılamakta ve bu gelişmeyi bölgede kalıcı barışın tesisi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirmektedir” ifadelerine yer verildi.
Ancak Tahran yönetimi, bu olumlu yaklaşımının yanında uyarıda da bulundu. Açıklamanın devamında, “Ortak sınırlar yakınında olmak üzere, her türlü ve her biçimde dış müdahalenin kalıcı güvenlik ve istikrara zarar verebilecek olumsuz sonuçlarına ilişkin endişemizi dile getiriyoruz” denildi. İran, barış sürecinin bölge ülkelerinin egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde, dış güçlerden bağımsız bir şekilde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
Ulaştırma Koridorları ve 3+3 Mekanizması
İran’ın açıklamasında, ulaştırma ve ticaret ağlarının önündeki engellerin kaldırılmasının önemine de değinildi. Tahran, bu sürecin “karşılıklı çıkarlara dayalı, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı” şekilde ve dış müdahalelerden uzak yürütülmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Güney Kafkasya’da bölgesel işbirliğini hedefleyen “3+3 mekanizması”nın (Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya, İran, Türkiye) işletilmesine hazır olduklarını bildirdi.
Washington’da Tarihi İmza
Aliyev ve Paşinyan, uzun süredir devam eden gerilimlerin ardından ABD’nin arabuluculuğu ile bir araya geldi. Beyaz Saray’da düzenlenen üçlü zirvede imzalanan deklarasyon, taraflara çatışmaları tamamen sonlandırma, ticari ve diplomatik ilişkileri başlatma ve birbirlerinin toprak bütünlüğüne saygı gösterme taahhüdü yüklüyor. ABD Başkanı Trump, “Bu anlaşma sadece iki ülke arasında değil, tüm bölge için bir barış ve işbirliği kapısı aralıyor” açıklamasını yaptı.
Bölgesel Dönüşüm İhtimali
Uzmanlara göre bu anlaşma, Güney Kafkasya’da yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak İran’ın dikkat çektiği “dış müdahale” riski, sürecin kırılganlığını ortaya koyuyor. Enerji hatları, ticaret yolları ve güvenlik politikaları bakımından stratejik bir bölgede atılan bu adımın kalıcı sonuçlar doğurabilmesi için tarafların siyasi iradesini koruması ve bölgesel dengelerin gözetilmesi gerekecek.





