Dünya Obezite Fedarasyonu 2023 verilerine göre dünyada 4 milyar insanın fazla kilolu veya obez olduğu bildiriliyor. En hızlı artışın olduğu grup ise 2020 yılına göre iki kat artışın görüldüğü çocuklar.İSTANBUL (İGFA)- Vücuttaki yağ dokusunun, sağlığımıza zarar verecek kadar artması olarak tanımlanan obezite, kişinin dış görünüşünü etkileyen basit bir kilo alımı değil, önemli bir hastalıktır. Obez kişilerde, diyabet, kalp-damar hastalıkları, depresyon ve kanser gibi hastalıkların görülme sıklığı artıyor. Bu hastalıklar obez kişilerin yaşam sürelerinin kısalmasına neden olabiliyor.

Genlerimizin iştahımızı, metabolizma hızımızı, yağ depolama şeklimizi ve kapasitemizi belirlediğini dile getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, obezite gelişiminde birden fazla faktör rol oynadığını belirterek, "Genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam, yüksek kalorili beslenme, hormonal nedenler ve ilaçlar obezitenin gelişmesine sebep olabiliyor. Stres ve düzensiz uyku kilo almamıza yol açabiliyor. Ayrıca ailemizden aldığımız beslenme alışkanlıkları da çok önemlidir. Yaşlandıkça metabolizmamız yavaşlıyor,daha az egzersiz yapmaya başlıyoruz. Yanı sıra, kadınlarda gebelik ve menopoz kilo alımı açsından önemli dönemlerdir. Cushing hastalığı, hipotiroidi, akromegali ve polikistik over sendromu gibi hormonal hastalıklar sebebiyle de kilo alınabiliyor. Nadir görülen Prader Willi sendromu gibi bazı hastalıklar, çocukluk döneminden itibaren obeziteye yol açabiliyor. Kortizon, antidepresan ve antipsikotik gibi bazı ilaçlar da kilo almaya neden olabiliyor” diye konuştu.

OBEZİTENİN EN SIK NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR

Obezitenin kilo fazlalığının dışında pek çok hastalığın da gelişmesi için bir risk oluşturduğunun altını çizen Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, “İnsülin direnci ve diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, karaciğer yağlanması, polikistik over sendromu, kısırlık, uyku apnesi, astım, kireçlenme, depresyon ve kanser obezite ile birlikte en sık görülen hastalıklardandır” diye konuştu.

Egzersizin, hastaların en çok zorlandığı konulardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, egzersizi günlük hayata dahil etmek ve istikrarla devam ettirmek için şu önerilerde bulundu:

  • Haftada en az beş gün ve otuzar dakika orta şiddette (yeni kalp atımlarınızın hızlandığını hissedene kadar) egzersiz yapın. Eğer kondisyonunuz yeterli değilse yavaştan başlayın ve zamanla süreyi ve yoğunluğu artırın.
  • Yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi egzersizler kalp atış hızınızı artırır ve yağ yakımını destekler.
  • Ağırlık kaldırma, direnç bantları ya da vücut ağırlığı kullanarak yapılan aktiviteler kas kütlenizi arttıran direnç egzersizleridir.
  • Asansör yerine merdiven kullanma, kısa mesafeler için arabayı tercih etmeme gibi günlük aktivitelerinizde değişiklikler yapabilirsiniz.
  • Unutmayın önemli olan sürekliliktir. Yaptığınız tüm eylemleri uzun süreli devam ettirmeniz son derece önemli.