Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna ile yapılması olası yeni barış görüşmeleri kapsamında İstanbul’un mekan olarak değerlendirildiğini açıkladı. Peskov, bu seçeneğin tarafların ortak rızası ile hayata geçirilmesinin "kesinlikle mümkün" olduğunu vurguladı.
“İstanbul, ilk turun ev sahibiydi”
Peskov, Rusya'nın hangi şehri tercih edebileceği sorusu üzerine, “Örneğin ilk tur görüşmelere ev sahipliği yapmış olan İstanbul,” yanıtını verdi. Sözcü, bu konuda alınacak kararın yalnızca Rusya’ya değil, Ukrayna tarafının da mutabakatına bağlı olduğunu belirterek, “Geri kalan her şey karşılıklı mutabakat meselesidir,” dedi.
Bu açıklama, 16 Mayıs 2022’de İstanbul’da gerçekleşen ve savaşın başlangıcından bu yana tarafların yüz yüze gerçekleştirdiği ilk doğrudan görüşmelerin ardından geldi. O dönemdeki müzakereler, henüz kalıcı bir ateşkes veya barış anlaşmasıyla sonuçlanmamış olsa da, diplomasiye kapı aralamış ve Türkiye’nin arabuluculuk rolünü ön plana çıkarmıştı.
Türkiye'nin Diplomatik Rolü Güçleniyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, başından bu yana her iki tarafla da temaslarını sürdüren nadir ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle İstanbul'daki barış görüşmeleri, Türkiye'nin tarafsız ve yapıcı bir rol oynayabileceğini göstermesi açısından uluslararası toplumda dikkatle izlenmişti.
Diplomatik kaynaklar, Kremlin’in bu son açıklamasının ardından Türkiye’nin yeniden aktif bir arabulucu rolü üstlenebileceği ihtimalinin güçlendiğini belirtiyor. Ankara'nın hem Moskova hem de Kiev ile açık iletişim hatlarını sürdürmesi, İstanbul’un yeniden görüşmelere ev sahipliği yapması ihtimalini daha da artırıyor.
Barışa Açılan Kapı mı, Yoksa Yeni Bir Süreç mi?
Her ne kadar Peskov’un açıklamaları temkinli bir iyimserlik sunsa da, Ukrayna tarafının bu öneriye nasıl yaklaşacağı henüz net değil. Kiev yönetimi daha önceki açıklamalarında, sahada askeri kazanımlar sağlanmadan diplomatik masaya oturmanın risklerine dikkat çekmişti. Ancak savaşın uzaması ve tarafların yaşadığı büyük insanî ve ekonomik kayıplar, diplomatik çözüm arayışlarını kaçınılmaz hale getiriyor.
İstanbul’un taraflarca potansiyel görüşme yeri olarak benimsenmesinde yalnızca jeopolitik konumu değil, Türkiye'nin NATO üyesi olmasına rağmen çatışmalarda denge politikası izlemesi de önemli rol oynuyor. Tarafsız bir ortamda, tarihi ve diplomatik önemi yüksek bir şehirde görüşmelerin yeniden başlaması, sürece psikolojik bir destek de sağlayabilir.