30 Ekim’de Özbekistan’ın Semerkant kentinde yapılacak toplantıda açıklanacak karar öncesinde kentte umutlu bir bekleyiş hâkim.
Kebap, içli köfte, analı kızlı, şırdan, mumbar, şalgam ve taş kadayıf gibi yüzlerce geleneksel lezzetiyle tanınan Adana, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkatini çeken bir gastronomi merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Adana Valiliği koordinatörlüğünde yürütülen yaklaşık bir yıllık kapsamlı çalışma sonucunda hazırlanan başvuru dosyası, geçtiğimiz aylarda UNESCO’nun Paris’teki merkezinde yapılan ön değerlendirmede olumlu bulunmuştu. Şimdi gözler Semerkant’ta yapılacak nihai toplantıya çevrildi.
Vali Köşger: “Adana, Türk Mutfağının Kalbi”
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, sürecin sorunsuz ilerlediğini belirterek kentin gastronomik mirasına vurgu yaptı:
“Adana, 500’ün üzerindeki tescilli lezzetiyle Türk mutfağının kalbidir. Kebaptan tatlıya, içeceklerden sokak lezzetlerine kadar zengin bir kültürel mirasa sahibiz. UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına gastronomi şehri olarak dahil edilmemiz, hem turizmimizi hem de yerel ekonomimizi büyük ölçüde güçlendirecek.”
Köşger, başvurunun yalnızca yemek kültürüyle değil, aynı zamanda yerel üreticilerin, kadın kooperatiflerinin ve gastronomi turizminin desteklenmesiyle de ilgilendiğini ifade etti. “Adana mutfağı sadece yemek değil; tarih, kültür ve paylaşımın da bir ifadesidir,” dedi.
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Nedir?
UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), kültür ve yaratıcılığı sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurları olarak benimseyen şehirleri bir araya getiriyor.
Bu ağda gastronomi, müzik, edebiyat, sinema, tasarım, zanaat ve medya sanatları gibi yedi farklı alan bulunuyor.
Türkiye’den şu ana kadar Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar gastronomi alanında bu unvanı almaya hak kazanmış şehirler arasında yer alıyor. Eğer başvuru olumlu sonuçlanırsa Adana, Türkiye’nin dördüncü “gastronomi şehri” olacak.
Yerel İşletmelerde ve Halkta Büyük Heyecan
Kent genelinde esnaf, restoran sahipleri ve gastronomi turizmiyle uğraşan işletmeler, UNESCO’dan gelecek haberi büyük bir merakla bekliyor. Özellikle Adana kebabı ve şalgam suyu ile dünya çapında tanınan kentte, esnaflar bu unvanın Adana’nın uluslararası bilinirliğini artıracağı görüşünde birleşiyor.
Kebap ustası Mustafa Eroğlu, “Bu haber sadece bizim değil, tüm Adana’nın bayramı olacak. Her tabakta kültürümüzü anlatıyoruz. UNESCO’nun bunu tescillemesi, emeğimizin karşılığı olur,” dedi.
Gastronomi Festivalleriyle Dünya Sahnesinde
Adana son yıllarda düzenlediği Uluslararası Lezzet Festivali ile hem yerli hem yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan festivalde, kentin geleneksel mutfağı tanıtılırken, yerel şefler modern dokunuşlarla yeni lezzetler yaratıyor.
Ayrıca kentteki üniversiteler ve gastronomi okulları, Adana mutfağının bilimsel olarak belgelenmesi ve geleceğe aktarılması için de önemli çalışmalar yürütüyor.
Semerkant’tan Gelecek Haber Bekleniyor
UNESCO’nun gastronomi şehirleri listesine eklenecek yeni kentler, 30 Ekim’de Özbekistan’ın tarihi Semerkant kentinde yapılacak toplantıda açıklanacak. Adana, bu karar öncesinde kültürel, ekonomik ve turistik potansiyeliyle favori adaylar arasında gösteriliyor.
Vali Köşger son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Adana sadece kebapla değil, sofrasındaki bereketle, misafirperverliğiyle ve kültürel çeşitliliğiyle bu unvanı fazlasıyla hak ediyor. Umuyoruz ki 30 Ekim’de bu başarıyı hep birlikte kutlayacağız.”
