Trump, Maduro’ya ülkeyi “hemen terk etmesi” yönünde çağrıda bulundu. Bu çıkış, iki ülke arasındaki uzun süredir tırmanan siyasi ve askeri restleşmenin en sert adımlarından biri olarak değerlendiriliyor.
ABD Yetkilileri: “Operasyonlarda Yeni Bir Aşamaya Geçiliyor”
23 Kasım’da Reuters’a konuşan dört üst düzey ABD yetkilisi, Washington’ın Venezuela politikalarında “yeni bir aşamaya” geçmeye hazırlandığını ifade etmişti. Yetkililerden ikisi, 2013’ten bu yana iktidarda olan Nicolas Maduro’yu devirmeye yönelik planların masada olduğunu net şekilde dile getirmişti.
Bu açıklamaların ardından bölgedeki tansiyon her geçen gün yükseldi.
Hava Sahası Krizi Derinleşti
Federal Havacılık Dairesi’nin (FAA) uyarısıyla birçok yabancı havayolu şirketi Venezuela seferlerini askıya aldı. Caracas yönetimi ise buna karşılık vererek Türk Hava Yolları’nın da aralarında olduğu yedi havayolu şirketinin lisanslarını iptal etti.
29 Kasım’da Trump, Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapatılacağını duyurarak krizi daha da büyüttü.
Trump – Maduro Telefon Görüşmesi
The Guardian’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre Trump ve Maduro geçtiğimiz günlerde kritik bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Trump’ın Maduro’ya “iktidarı derhal bırakması” yönünde ültimatom verdiği, hatta “ülkeyi terk etmesi gerektiğini” açıkça söylediği belirtildi.
Trump, görüşmeyi doğrulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İyi ya da kötü diyemem, sadece bir telefon görüşmesiydi.”
ABD’li kaynaklara göre Maduro, Trump’ın bu tehditlerini ciddiye almıyor ve Washington’ın askeri söylemlerini “blöf” olarak değerlendiriyor.
Uyuşturucu Kartelleri Gölgesinde ABD–Venezuela Gerilimi
Trump yönetimi, Latin Amerika’daki uyuşturucu kartellerine karşı “yerinde mücadele” gerekçesiyle bölgedeki askeri varlığını artırmayı hedefliyor. Washington, Maduro’yu uzun süredir ‘Cartel de los Soles’ olarak bilinen ve ABD’ye kokain sevkiyatında rol oynadığı iddia edilen suç yapılanmasının lideri olmakla suçluyor.
ABD yönetimi:
-
25 Temmuz’da Cartel de los Soles’i “Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist Örgüt” ilan etti.
-
Maduro’nun tutuklanmasına yönelik istihbarat bilgisi karşılığında vaad edilen 25 milyon dolarlık ödül 50 milyon dolara çıkarıldı.
-
29 Ağustos’ta Venezuela açıklarına bir denizaltı ve yedi savaş gemisi gönderildi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ordunun “rejim değişikliği dahil tüm operasyonlara hazır olduğunu” açıkladı.
Caracas Yönetiminin Yanıtı: 4,5 Milyon Milis Seferber Edildi
Maduro, Washington’ın askeri baskısına yanıt olarak 5 Eylül’de 4,5 milyon kişilik milis gücünün “her türlü saldırıyı püskürtmeye hazır” olduğunu duyurdu.
Caracas ayrıca, ABD’nin terör örgütü listesine eklediği Cartel de los Soles tanımlamasını reddederek bunun “ülkeye müdahale için bahane yaratma çabası” olduğunu savundu.
Bölgedeki Askeri Yığınak Endişeleri Artırıyor
ABD yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle dünyanın en büyük uçak gemisi konumundaki USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunu Latin Amerika kıyılarına gönderdi. Toplam 4 binden fazla mürettebatı ve dokuz taktik hava filosu bulunan dev savaş gücü, Venezuela çevresinde büyük bir gövde gösterisi yapıyor.
Bu hamle, uluslararası ilişkiler uzmanları tarafından “Soğuk Savaş’tan bu yana ABD’nin bölgeye yaptığı en büyük askeri kaydırma” olarak yorumlanıyor.
Krizin Seyri Belirsiz
Washington’ın Maduro’ya yönelik baskısını artırması, Venezuela içinde de tansiyonu yükseltti. Ekonomik çöküş, yaptırımlar ve siyasi baskı altındaki ülkede muhalefet ve iktidar arasındaki çatışmaların yeniden tırmanabileceği değerlendiriliyor.
Diplomatik çevreler, Trump’ın açık bir şekilde Maduro’dan ülkeyi terk etmesini istemesinin “yeni bir dönemin başlangıcı” olabileceğini ve ABD’nin askeri seçenekleri ciddi biçimde masada tuttuğunu ifade ediyor.
Kriz hattının hem bölgesel güvenlik hem de küresel diplomasi açısından önümüzdeki günlerde daha da kritik bir hal alması bekleniyor.