Depremin ardından gözler yeniden Marmara bölgesindeki aktif fay hatlarına çevrildi. Uzmanlar, bu büyüklükteki bir depremin, İstanbul’u tehdit eden asıl büyük depremin enerjisini boşaltmak bir yana, riskli fay hatları üzerindeki baskıyı daha da artırabileceğini belirtiyor. Özellikle son yıllarda İstanbul’da birçok binanın kentsel dönüşümle yenilenmesine rağmen, uzmanlar mevcut hazırlıkların yetersiz olduğunu vurguluyor.

“Bu Büyük Deprem Değil, Olası Felaketin Habercisi”


Bilim Akademisi Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Marmara Denizi'nde meydana gelen depremin beklenen büyük deprem olmadığını vurguladı. Görür, “Bunlar Marmara'da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7'nin üzerinde olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, İstanbul’da yaşayan milyonlarca kişinin endişesini daha da artırdı. Görür’e göre bu tür orta büyüklükteki sarsıntılar, fay hattı üzerindeki enerji birikimini azaltmak yerine, tam tersine tetikleyici bir rol üstlenebilir. Bu da bölgedeki deprem tehlikesinin daha karmaşık ve kritik bir hâl aldığını gösteriyor.

Riskli Yapılar ve Yetersiz Dönüşüm Gündemde


İstanbul’da son yıllarda başlatılan kentsel dönüşüm projeleriyle çok sayıda yapı yenilendi. Ancak şehir genelindeki yapı stokunun büyük bir bölümü hâlâ risk altında. Deprem uzmanları, bu sürecin hızlandırılması ve daha bilinçli adımlar atılması gerektiğini sık sık dile getiriyor.

Özellikle 1999 Gölcük depreminin ardından başlatılan çalışmalarla belirlenen riskli bölgelerde halen yıkılmayı bekleyen binlerce yapı bulunuyor. 6,2 büyüklüğündeki son deprem, bu yapıların dayanıklılığına dair yeni bir uyarı niteliğinde değerlendiriliyor.

Afet uzmanlarına göre İstanbul’da olası bir 7 üzeri büyüklüğündeki depremde, ciddi can ve mal kaybı yaşanabileceği uyarısı yapılırken, bu son depremin bir prova olarak görülmesi gerektiği ifade ediliyor.

Deprem Sonrası Veriler ve Bölgesel Değerlendirme


AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre deprem, Marmara Denizi’nin batı kesimlerinde, İstanbul’un kıyı ilçelerine yakın bir noktada gerçekleşti. Sarsıntı, özellikle Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü ve Silivri gibi ilçelerde daha yoğun hissedildi. Vatandaşlar, gece boyunca sokağa çıktı, sosyal medya üzerinden binlerce paylaşım yapıldı.

Şehirde herhangi bir büyük hasar ya da can kaybı yaşanmazken, birçok bina için çatlak ve hafif hasar tespitleri yapıldı. Deprem anında bazı bölgelerde kısa süreli panik ve iletişim kesintileri yaşandığı bildirildi.

Grand Kartal Otel Yangını Davasında Şok İddianame: 13 Kişiye 1998’er Yıl, 19 Kişiye 22 Yıl Hapis İstemi Grand Kartal Otel Yangını Davasında Şok İddianame: 13 Kişiye 1998’er Yıl, 19 Kişiye 22 Yıl Hapis İstemi

Uzmanlar, bu tür depremlerin İstanbul’a “erken uyarı” niteliği taşıdığını ve alınması gereken önlemlerin bir an önce hızlandırılması gerektiğini belirtiyor.

Yetkililer Ne Diyor?


İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AFAD, deprem sonrası hızla koordinasyon sağlayarak hasar tespiti ve bilgilendirme çalışmalarına başladı. Belediye Başkanı yaptığı açıklamada, "Depreme hazırlık konusunda büyük adımlar attık ancak bu yeterli değil. Halkımızı bilinçlendirmeye ve altyapımızı güçlendirmeye devam edeceğiz" dedi.

AFAD yetkilileri ise olası bir büyük depreme karşı senaryoların hazırlandığını, vatandaşların da bireysel olarak hazırlıklarını yapması gerektiğini vurguladı.