Bu açıklama, son yıllarda Birleşik Krallık dış politikasında Filistin meselesine dair en net ve sert tutum olarak değerlendiriliyor.
İsrail’e Üç Maddelik Uyarı
Başbakan Starmer, açıklamasında İsrail’in yerine getirmesi gereken üç temel şartı kamuoyuyla paylaştı:
-
İki devletli çözüme ulaşmayı hedefleyen uzun vadeli bir barış sürecine açık ve net bağlılık
-
Gazze’deki insani krizi sona erdirmek adına somut ve hızlı adımlar atılması
-
Batı Şeria'nın ilhak edilmeyeceğinin açıkça ve resmi şekilde ilan edilmesi
Starmer, bu şartların karşılanmaması halinde İngiltere’nin Filistin’i tek taraflı olarak tanıyacağını belirtti. Bu adımın, “İngiltere'nin sadece barışı destekleyen değil, aynı zamanda onu sağlamak için aktif sorumluluk alan bir ülke olduğunu göstereceğini” vurguladı.
Hamas’a da Mesaj Var
İngiltere Başbakanı, açıklamasında yalnızca İsrail’e değil, Hamas’a da net mesajlar verdi. Starmer, Hamas’tan:
-
Tüm rehineleri serbest bırakmasını,
-
Derhal ateşkesi kabul etmesini,
-
Ve savaş sonrası Gazze yönetiminde hiçbir şekilde rol almamasını istedi.
Ayrıca Hamas’ın silahsızlanması gerektiğini de belirten Starmer, “Silahlı örgütlerin egemenlik arayışları, kalıcı barışın önündeki en büyük engeldir,” ifadelerini kullandı.
Filistin Desteği Netleşiyor
İngiltere’nin bu çıkışı, Avrupa genelinde Filistin’e verilen desteğin giderek daha somut hale geldiğini gösteriyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da 24 Temmuz’da yaptığı açıklamayla Eylül ayında Filistin’i tanıyacaklarını duyurmuştu. Ancak Macron’un açıklamasında İsrail’e herhangi bir şart koşulmaması dikkat çekmişti.
Macron açıklamasında, “Bugün acil olan şey, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve sivil halkın kurtarılmasıdır,” demişti. Fransa lideri ayrıca, “Ortadoğu’da adil ve sürdürülebilir bir barış için Filistin devletinin tanınmasına karar verdim. Barış mümkündür,” ifadelerine yer vermişti.
Tutum Değişikliği Dikkat Çekiyor
Başbakan Starmer’ın bu sert çıkışı, kendisinin önceki tutumuyla karşılaştırıldığında önemli bir değişikliği işaret ediyor. Geçtiğimiz haftalara kadar Filistin’in tanınmasına mesafeli duran Starmer, bu adımın yalnızca kapsamlı bir barış planının parçası olarak düşünülmesi gerektiğini savunuyordu.
Ancak son gelişmeler, özellikle Gazze’deki insani durumun kötüleşmesi ve İsrail hükümetinin Batı Şeria’daki ilhak planlarını yeniden gündeme taşıması, İngiltere hükümetinin pozisyonunda köklü bir değişikliğe yol açtı.
Uluslararası Baskı Artıyor
İngiltere ve Fransa’nın Eylül ayında Filistin’i tanıyacaklarını duyurmaları, Avrupa Birliği içinde de yeni bir tartışma başlattı. AB Komisyonu’nun önde gelen isimleri bu gelişmeleri yakından izliyor. Almanya ve İspanya’nın da benzer bir adım atabileceği kulislerde konuşuluyor.
Analistler, İngiltere'nin bu çıkışının, uzun süredir durağan olan İsrail-Filistin barış sürecine yeni bir ivme kazandırabileceğini belirtiyor. Ancak bu sürecin başarısı, yalnızca uluslararası toplumun değil, aynı zamanda bölgedeki tüm aktörlerin samimi ve sürdürülebilir adımlar atmasına bağlı.