24 Kasım’da İmralı Adası’nda gerçekleştirilen buluşma, komisyonun üç üyesinin katılımıyla yaklaşık 2 saat 50 dakika sürdü. Bu temas, hem Ankara’da hem de bölgesel dengelerde yeni bir dönemin kapısını aralayabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Heyet İmralı’ya Helikopterle Gitti, Görüşme Ses Kaydına Alındı
Edinilen bilgiye göre AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, görüşmenin yapılacağı İmralı’ya İstanbul’dan helikopterle ulaştı.
Görüşme sırasında fotoğraf veya görüntü alınmadı, önceki yıllardaki temaslardan farklı olarak bu kez odada hiçbir güvenlik yetkilisi bulunmadı. Bunun nedeni, görüşmenin ilk kez TBMM adına yapılıyor olması ve bütün sürecin resmi tutanaklarla kayıt altına alınması.
Komisyon üyeleri, görüşme boyunca kendi notlarını tutarken aynı zamanda oturumun tamamı ses kaydıyla belgelendi.
Öcalan: “Söylediklerimin arkasındayım” — Silah Bırakma Çağrısı Yeniden Gündemde
Heyet kaynaklarından sızan bilgilere göre Öcalan, konuşmasının önemli bölümünü 27 Şubat’ta yaptığı silah bırakma ve PKK’nın kendini feshetme çağrısının üzerine inşa etti. Öcalan’ın, bu perspektifin hem Türkiye hem de bölge açısından önemini vurguladığı ifade edildi.
Öcalan’ın ayrıca Devlet Bahçeli’nin sürece verdiği desteğin kritik olduğu vurgusunu yaptığı ve “sürece katkı sunan liderlere teşekkür ettiğini” ilettiği öğrenildi.
“Keşke CHP de olsaydı” Mesajı
Görüşmede dikkat çekici noktalardan biri de, CHP’nin heyette yer almamasının Öcalan tarafından da gündeme getirilmesi oldu.
Kaynaklara göre Öcalan, “Keşke CHP de olsaydı” diyerek, çözüm sürecinin çok aktörlü olması gerektiğini ifade etti. Bu mesaj, Ankara kulislerinde “Öcalan, süreci tek bir blok üzerine değil, geniş bir siyasi mutabakat üzerine oturtmak istiyor” şeklinde yorumlandı.
Suriye Değerlendirmeleri: “Çözümün Anahtarı Olabilecek Perspektif”
Görüşmede Suriye başlığı da geniş yer tuttu. Özellikle Kuzeydoğu Suriye bağlamında yapılan değerlendirmelerin süreç açısından önemli olduğu belirtiliyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, parti grubunda yaptığı konuşmada, Öcalan’ın Suriye konusundaki analizlerini “çözüm sürecinin anahtarı olabilecek perspektif” olarak nitelendirdi. Hatimoğulları, Öcalan’ın barış sürecini destekleyen, siyasi ve hukuki düzenlemeleri ilgilendiren mesajlar verdiğini söyledi.
DEM Parti Tutanakların Açıklanmasını İstiyor
DEM Parti, görüşmeye ilişkin tutanakların kamuoyuna açık bir toplantıda okunması için TBMM Başkanlığı’na talepte bulunacak. Parti yönetimi, Öcalan’ın medyaya yansıyan açıklamalarının ötesinde farklı bir değerlendirme yapmadığını, bu nedenle tutanakların açıklanmasının sürece zarar değil katkı sağlayacağını savunuyor.
Komisyonun 26 Kasım Çarşamba günü toplanması bekleniyordu ancak toplantı tarihi henüz netleştirilmedi. Toplantının basına açık olup olmayacağı da belirsizliğini koruyor.
CHP Kararının Arkasında Duruyor: “Sürece Katkı Vereceğiz Ama İmralı’ya Gitmeyeceğiz”
CHP, İmralı ziyaretine karşı çıkarak heyette yer almamıştı. Partide bu kararın arkasında duruluyor. Buna karşın CHP’nin komisyonda kalarak “süreci içeriden takip edip gerektiğinde katkı sunma” stratejisini devam ettireceği ifade ediliyor.
CHP kaynakları, kararın Genel Başkan Özgür Özel tarafından tek başına alınmadığını, parti içindeki geniş bir mutabakat sonucunda netleştiğini belirtiyor.
Parti kulislerine göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başlangıçta heyetin İmralı’ya gitmesi gerektiğini savunuyordu. Ancak parti içindeki görüşmelerin ardından kararın “parti yönetimine bırakılması gerektiği” kanaatine vardı ve geri çekildi.
CHP kurmaylarına göre parti, Kürt seçmene bu tutumu anlatabileceğini, gerekirse Kurultay sonrası Doğu ve Güneydoğu’daki temasları artıracağını belirtiyor.
Sürecin Devamı İçin Ankara Bekleyişte
İmralı görüşmesinin ardından gözler komisyonun atacağı yeni adımlara çevrilmiş durumda. Görüşmeden çıkan ilk mesajlar, sürecin temkinli fakat ilerleme niyetinin açık olduğu şeklinde değerlendiriliyor.
TBMM’nin gelecek günlerde hem tutanakların akıbeti hem de sürecin roadmap’i konusunda vereceği kararlar, yeni dönemin seyrini belirleyecek.