Bu gelişme, partinin yaklaşan olağan kurultay sürecinde İstanbul’da yaşanan tartışmaları yeniden gündemin merkezine taşıdı.
CHP Ataşehir İlçe Kongresi’nin 13 Eylül’de, Esenyurt İlçe Kongresi’nin ise 14 Eylül’de yapılması planlanıyordu. Ancak İlçe Seçim Kurulları, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2 Eylül’de CHP İstanbul İl Yönetimi’ne kayyum atanmasına dayandırarak bu kongreleri iptal etti. Kararda, “39. Olağan Kurultay süreci kongre takvimi kapsamında İstanbul il ve ilçelerinde yapılacak seçim çalışmalarının tedbiren durdurulması” talebine vurgu yapıldı.
Mahkemenin Kayyum Kararı ve Etkileri
2 Eylül’de alınan mahkeme kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması, parti içinde önemli bir kırılma yarattı. Kayyum atamasının ardından, İstanbul’un 39 ilçesinde yapılacak kongrelerin hukuki belirsizlik içine girdiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu kararın yalnızca Ataşehir ve Esenyurt’la sınırlı kalmayabileceğini, diğer ilçelerde de benzer gelişmelerin yaşanabileceğini ifade ediyor.
Siyasi kulislerde, İstanbul örgütünün kurultay delegelerinin belirlenmesi sürecinde yaşanan anlaşmazlıkların bu gelişmeye zemin hazırladığı konuşuluyor. İlçe kongrelerinin ertelenmesi, hem İstanbul’daki parti içi dengeleri hem de yaklaşan kurultayda kimin ağırlık kazanacağını doğrudan etkileme potansiyeli taşıyor.
Özel’den İlk Tepki
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün düzenlediği basın toplantısında yaşanan gelişmelere sert tepki gösterdi. Özel, ilçe seçim kurullarının aldığı kararın demokrasiye zarar verdiğini savunarak, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurmaya hazırlandıklarını açıkladı:
“İstanbul’da partimizin demokratik süreçleri engellenmek isteniyor. Delegelerimizin iradesine ipotek konulmasına izin vermeyeceğiz. YSK’ya başvurarak bu haksız kararların iptalini talep edeceğiz.”
Ataşehir ve Esenyurt’un Önemi
CHP’nin İstanbul’daki siyasi geleceği açısından Ataşehir ve Esenyurt ilçeleri ayrı bir önem taşıyor. Ataşehir, 2019 yerel seçimlerinde yeniden CHP’nin yönetimine geçmiş ve özellikle kentsel dönüşüm tartışmalarıyla öne çıkmıştı. Esenyurt ise, nüfus yoğunluğu ve çok kültürlü yapısıyla partinin hem örgütlenme hem de seçim stratejilerinde kritik bir noktada bulunuyor.
Bu iki ilçede kongrelerin yapılamaması, yalnızca delegelerin belirlenmesini değil, parti tabanındaki motivasyonu da etkileme riski taşıyor. Parti içindeki farklı gruplar arasında tansiyonun yükselebileceği değerlendiriliyor.
YSK Kararı Bekleniyor
Önümüzdeki günlerde YSK’nın vereceği karar, CHP’nin İstanbul’daki kongre sürecinin seyrini belirleyecek. Eğer YSK, ilçe seçim kurullarının kararını onarsa, İstanbul’daki tüm kongre süreci ciddi şekilde sekteye uğrayabilir. Aksi durumda ise parti, takvimde ufak sarkmalarla da olsa kongrelerini tamamlayabilecek.
Siyasi gözlemciler, bu gelişmenin yalnızca CHP’nin iç tartışmalarıyla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda Türkiye genelindeki muhalefet dengelerini de etkileyebileceğini ifade ediyor. İstanbul gibi stratejik bir şehirde yaşanacak her gelişmenin, 2028 genel seçimleri öncesinde muhalefetin yol haritasına yön vereceği belirtiliyor.