"Kızılcık Şerbeti" dizisinde 'Alev' karakterini canlandıran Müjde Uzman, hastaneden paylaştığı fotoğraf ve açıklamalarla hayranlarını endişelendirdi. Instagram hesabında uzun açıklamalar yapan Uzman, "tükendim" diyerek isyan etti.

Kızılcık Şerbeti'nde Kadro Krizi; 8 Oyuncunun Ayrılığı Kesinleşti! Kızılcık Şerbeti'nde Kadro Krizi; 8 Oyuncunun Ayrılığı Kesinleşti!

"İŞ ZOR DEĞİL, İNSANLAR ZOR"

Ünlü oyuncu şu ifadeleri kullandı:

"Bugün hastanede, atı bayıltacak dozda ilaçlar içeren bir serum almama rağmen uyuyamadım. Günlerdir alerji ve astım nedeniyle uyku getiren ilaçlar da kullanıyorum. Aralıksız öksürmekten karın kaslarım nasıl acıyor, alerjiden gözüm ve damağım nasıl kaşınıyor tarif edemem. Üzerine kilometrelerce yol yapıp sete gittim ve çalıştım. O da tamam. Eve döndüm. Yine ilaçlar... Dedim ki çok pis sızarım hocam, öksürük krizi gelmeden, burnum tıkanmadan, boğazım kurumadan. Ama hayır! Öyle duygulara izin yok! Anlayan göz kırpsın. Sonra dedim madem uyumuyorum, 13 Urgan'ı izleyeyim, uykum gelince kapatırım. Ama onu da bitirdim. Dipçik gibiyim yahu!"

"Akşam yine setim var ve önümüzdeki günler de tamamen dolu. Sesimin geri gelmesi gerekiyor. Astım, lütfen beni rahat bırak. Anladım, strese ve üzüntüye dayanamayacaksın. Betondan ve esintisizlikten oksijensiz kalıyorsun, her yerde deodorant, parfüm, kolonya kullanımıyla boğuluyorsun ve alerjiyle de anlaşamıyorsun... Ben ise kendimi paralıyorum. Evimde, sokakta, yerdeki her şeyi toplayıp dönüştürmeye çalışıyorum ve yılmadan 'Yapmayın, etmeyin dostlar, kendinizi ve başkalarını zehirlemeyin' diye uyarılar yapıyorum. Hastaneleri bile bu konuda uyarmak zorunda kalıyorum. İnsanları bilinçlendirmeye çalışırken zavallı, güçsüz nefesimi harcıyorum. Benim ne suçum var?"

"Madem hâlâ uyuyamadım... Bu görseli paylaşmak konusunda çok düşündüm ama paylaşacağım. Bu bir ajitasyon değil, bir 'Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, davranışlarınızın sonuçları herkes üzerinde etkili, tembellikten ve kolaycılıktan vazgeçin, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, harekete geçin' çağrısı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, insanlar zor."

"Kendi yapacaklarımı geçtim, çevremdekilerin her şeyini dinler, bilir, unutmaz ve hatırlatırdım. Asla üşenmezdim. Bir günü üç gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersine hayat enerjimi artırırdım. Hiç kimse fark etmese veya yanlış anlasa bile herkesin işini kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırdım. Bu bana asla yük gelmezdi. Ama hayatımda ilk defa tükendim."