İsimlerimiz biz doğduktan hemen sonra ebeveynlerimiz tarafından bizlere verilen adlardan oluşur. İleriki yaşantımızda tüm kamusal alanlarda kullandığımız bu nitelikler, nüfus sicilimizde de yer alır. Bu açıdan bakıldığında isimlerimiz aslında oldukça önemli bir statü belirtisi olarak da nitelendirilebilmektedir. Bu nedenle de kamusal düzenin bozulmaması ve sicil kayıtlarında karmaşıklık oluşmaması için anayasada isim değişmezliği ilkesi benimsenmektedir. Bu da bireylerin diledikleri gibi isimlerinde değişiklik yapamayacağını ve ancak hâklı nedenlere bağlı olarak isim değişikliğine gidilebileceğini göstermektedir. Üstelik isim değişikliği davası da bu süreçte önemli bir yer tutmaktadır.
İsim değişikliğinde haklı olarak sayılabilecek nedenler tamamen bireyin kendi gerekçelerinden oluşmaktadır. Hakim karşısında sunulan isim değişikliği dilekçesinde hakimin alacağı karara göre isim değişikliği nedeni haklı sayılmakta ya da sayılmamaktadır. Bu nedenle de net bir isim değişikliği haklı gerekçesi de bulunmamaktadır. Ancak bu süreçte bir avukat desteği ile hukuki süreci devam ettirmek talep edilen isim değişikliğinin olumlu sonuçlanmasına da olanak sağlar.
İsim Değişikliği Davasında Usul Nedir?
İsim değişikliği davasında usuller davacının çevresel faktörleri ve kişiliği de göz önünde bulundurularak değerlendirmeye alınmaktadır. Bu kapsamda bireyin kişiliği başta olmak üzere, sosyal statüsü ve ailesi de incelenmektedir. Daha sonrasında ise davada bireyin sunduğu gerekçelerin haklılığına dikkat çekilir.
İsim değişikliğine varıldığında kamusal alanda da bireyin ad değişikliğinin kabul edilebilmesi için yerel gazetelerde yayımlanır.