Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak tüm ana babalara yeni müfredatın neden olabileceği zararları anlatacaklarını belirten Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ülkenin geleceğini karartacak olan bu müfredatı uygulamaktan vazgeçmesi gerektiğini ifade etti. Bilim insanları, eğitimciler, sivil toplum örgütleri ile bir araya gelinmesi ve en geniş katılımla toplumsal uzlaşma sağlamak istediklerini, bu doğrultuda yeni bir müfredat yapmaya çağırdıklarını belirtti.
Laik ve Demokratik Türkiye’nin Tabanı Oynatılıyor
Evrim teorisinin müfredattan çıkarılması ve cihat kavramının programa girmesinin, Atatürk ve yakın tarihle ilgili konuların da daraltılması durumuna karşı çıkılmasını dikkate alınmadığını açıklayan Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi yandaşı olan örgütlere çok önceden 176 program hazırlattığını vurguladı. Bu durumun 2017-2018 öğretim yılında laik ve bilimsel eğitimden geriye atılan en büyük adımın olduğunu belirtti.
Kurtuluş Savaşı, Söylev Atatürk Yok
Yeni müfredatla ilgili açıklamaya devam eden Kaya, müfredatta fosil kaynakları, jeolojik oluşum gibi konuların olmadığını ancak metro duraklarının olduğu, ayrıca destan efsane konu başlıklarında kurtuluş savaşı ile ilgili hiçbir ibare olmadığını, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi’nin ideolojik olarak tek şekilde yer aldığını belirtti. Evrim teorisi ile ilgili de açıklama yapan Kaya, biyoloji dersinde dünya ve yaşamın kökeni konularının sadeleştirildiğini, tam olarak yer verilmediğini, biyolojik çeşitlilik konusunda evrimsel tarihin açıklanmadığı ve ezbere dayalı canlı çeşitliliğinin verildiğini belirtti. Canlı çeşidinin bu kadar fazla haldeyken kökenlerinin açıklanmamasının öğrencilerde bilgi bütünlüğünü oluşturmadığını vurguladı. Bu MEB müfredatının insanlık tarihini çanak çömlekten ibaret olarak gördüğünü ve 2 metro durağını daha önemli olarak belirlediğini ifade etti. Fosil kayıtları ile jeolojik oluşum konularının tamamen silindiğini sözlerine ekledi. Müfredattaki sorunların edebiyat, inkılâp tarihi alanlarında da açıkça görüldüğünü vurguladı.